Kır Sosyolojisinden Tarım ve Gıda Sosyolojisine


Creative Commons License

Arslan H.

Hagia Sophia 9th International Conference on Multidisciplinary Scientific Studies, İstanbul, Türkiye, 14 - 15 Temmuz 2025, ss.335-341, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.335-341
  • Uşak Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, kır sosyolojisi disiplinin tarihsel gelişimini özetlemekte ve demografik, teknolojik, politik,

ekonomik vs. değişimler karşısında yeni rolünü anlamaya çalışmaktadır. Kır sosyolojisi, sosyolojinin

bir alt disiplini olarak 20. yy’ın başlarında Amerika’da, devlet fonlarından alınan desteklerle ortaya

çıkmıştır. Kır sosyolojisinin kurumsallaşma evresi diyeceğimiz bu evrede ele alınan konuların başında

kırsalda yaşayan Amerikalıların yetersiz geçim kaynakları, yoksulluk, suç, nüfus yapısı vs. ilgi

gösterilen konular arasındaydı ve “çiftlik ailesi”, Amerikan tarımının ve kırsal topluluğunun temeli

olarak alınıyordu. Bu süreçte Avrupa’da kır sosyolojisi literatürü farklı bir çerçeve içerisinde gelişir.

Özetlemek amacıyla “Köylülük ve Tarım Sorunu literatürü” olarak adlandırabileceğimiz bu literatür

öbeği gelişen kapitalizm karşısında geleneksel köylülüğün varlığını koruyup koruyamayacağı üzerinde

şekillenmiştir. Kautsky’nin 1899 tarihli “Tarım Sorunu” ve Chayanov’un 1920’lerde yayınladığı “Köylü

Ekonomisi Teorisi” kitapları yayınlandıkları dönemde bir etki yaratmıştır. Ancak 1980’ler sonrası

belirginleşen küreselleşmeyle, tarım politikalarının neoliberalleşmesine bağlı olarak tarımsal yapılarda

ortaya çıkan değişim (gelişen teknoloji, dünyanın hızla kentleşmesi, değişen uluslararası ticaret, ulus

devletlerin zayıflaması vs. ile birlikte) “yeni bir kır sosyolojisi”nin şekillenmesine yol açtı. Dünya

nüfusunun hızlı bir şekilde artan bir oranının kentlerde yaşamaya başlaması “kır sosyolojisi”nin

varlığının ve gerekliliğinin sorgulanmasına yol açtı. Bu tür akademik tartışmalar disiplinin yeniden

şekillenmesini ve “yeni kır sosyolojisi”, “eleştirel kır sosyolojisi” veya “tarım ve gıda sosyolojisi” (veya

bilinen şekliyle “kır sosyolojisi” olarak ya da başka isimlendirmelerle) olarak yeniden inşa edilmesini

beraberinde getirdi. Kır sosyolojisinin bu yeni konumunun inşasında “tarım sosyolojisi”nin

olanaklarından da yararlanılması sözkonusudur. Sonuç olarak; “Tarım ve Gıda Sosyolojisi”, geleneksel

kır sosyolojisinin kırsal alan, kırsal toplum ve üretim safhasının incelenmesiyle ilgili sınırlarının ötesine

taşıyarak, tarımsal süreçlerin incelenmesini tarımın ileri ve geri bağlantıları olarak ifade edilen daha

geniş bir bağlama oturtmaktadır. Çok disiplinli ve eleştirel olan bu çerçeve içerisinde gıda rejimi, gıda

güvencesi, gıda güvenliği, gıda egemenliği gibi kavram ve yaklaşımların yoğun olarak kullanıldığı

görülmektedir.