Çağatay edebiyatının son dönemi Eckmann’ın tasnifine göre 1800-1920 yılları arasındadır ve bu dönemde yazılan eserlere ulaşmak oldukça güçtür. Son dönem eserlerinin yazıldığı tarihlerde Şiban Hanlığı’nın yıkılmasından sonra ortaya çıkan Hive, Buhara ve Hokand hanlıkları devrin siyasî coğrafyasını şekillendirmiştir. Bu hanlıkların ortadan kaldırılması ile oluşan siyasî kargaşalar sebebiyle bu eserlere ulaşmak zorlaşmıştır. Hive (1804-1920), medeni hayatı, edebî muhiti ve birçok yönü ile farklıdır. 19. Asırda Fars kültürünün şiddetli etkisi altında kalan Buhara Hanlığı’nda Çağatay edebiyatının gittikçe önemsizleşmesine karşın Hive (Harezm) Hanlığı’nda bunun tam tersine şahit oluruz. Bu dönemde başka iyi isimlerin olduğu da muhakkaktır; ancak kimi Özbek araştırmacılara göre Çağatay edebiyatının Nevâyî’den (1441-1501) sonra en güçlü ismi olarak anılan, Mûnis (1778-1829) ölünce Firdevsü’l-İkbâl’i tamamlayan, Riyâzüd-Devle’nin de yazarı olan Âgehî (1809-1874) yalnız Hive edebiyatının değil, son dönem Çağatay edebiyatının da çok önemli bir ismidir. Âgehî, Türkistanlı şairler içinde en çok tarih kitabı yazan ve Türkçeye çeviren büyük bir sanatkârdır. Bu çalışmada, Hive dönemi tarihi, kültürel çevresi ve tarih yazıcılığı bağlamında Âgehî ve eseri Riyâzü’d-Devle hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
According to Eckmann's classification, the last period of Chagatai literature is between 1800-1920 and it is very difficult to find works written in this period. The Khiva, Bukhara and Hokand khanates that emerged after the collapse of the Shiban khanate shaped the political geography of the period. Due to the political turmoil caused by the abolition of these khanates, it became difficult to access these works. Khiva (1804-1920) is different in its civilized life, literary environment and many other aspects. In the 19th century, Chagatai literature became increasingly insignificant in the Bukhara khanate, which was under the strong influence of Persian culture, but we witness the opposite in the Khiva (Khwarezm) khanate. There were certainly other good names in this period; however, according to some Uzbek scholars, Āgehī, who is considered to be the most powerful name in Chagatai literature after Nevâyî, who completed Firdevsü’l-İkbâlafter Mūnis died, and who is the author of Riyâzü’d-Devle, is a very important name not only in Khiva literature but also in the late Chagatai literature. Âgehî is a great artist who wrote the most history books among Turkistan poets and translated them into Turkish. In this study, we will try to provide information about Âgehî and his work Riyâzü’d-Devle in the context of Khiva period history, cultural environment and historiography.