İslam Tarihi ve Medeniyetinde önemli bir yere sahip olan Cürcân, Hazar Denizi’nin güney doğusunda yer almaktadır. Cürcân şehri; jeopolitik konumu, limanı, verimli sulak arazileri ve İpek Yolu güzergâhında olması hasebiyle daima cazibe merkezi olmuştur. Net olmamakla beraber geçmişi çok eski tarihlere dayanan şehirde önceleri farklı mahalli hanedanlıklar hüküm sürmüştür. İlk defa Hz. Ömer’in hilafetinde fethedilen şehirde bilahare isyanlar çıkmış ve şehir birçok defa el değiştirmiş, Müslümanların şehir ve bölgede tam anlamıyla hâkimiyet kurabilmeleri ancak Emevî halifelerinden Süleyman b. Abdülmelik’in döneminde mümkün olabilmiştir. Bölge Abbasîler döneminde daha ziyade yönetim muhaliflerinin sığınağı haline gelmiştir. Ziyarî Hanedanlığı’nın (928-1090) Cürcan’ı merkez edinmesiyle sükûnete kavuşan şehir bundan sonra büyük âlimlerin yetiştiği bir ilim, kültür ve sanat merkezine dönüşmüştür.
The city of Gorgan has an important place in Islamic History and Civilization. Located in the south-east of the Caspian Sea, Gorgan has always been a center of attraction due to its geopolitical position, its port, fertile wetlands and being on the silk road route. Although it is not clear, different local dynasties ruled in the city, whose history dates back to very ancient times. For the first time, the city conquered by Muslims in the time of Umar's caliphate, but rebelliona broke out and the administration of city changed many times. It was only possible to establish complete dominance in the city and region in the time of Suleiman b. Abdulmalik who was the caliph of Umayyads. The area became a refuge for opponents of the administration during the Abbasid era. After the Ziyarid Dynasty (928-1090) acquired the center of Gorgan, the city regained its calm and after that became a center of science, culture and art where great scholars grew up.