Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, vol.16, no.1, pp.91-106, 2008 (Peer-Reviewed Journal)
İlköğretim okullarında uygulamaya konulan yeni fen ve teknoloji öğretimi programının en önemli kısımlarından birisi de öğrencilerin fen bilimlerine yönelik olumlu tutumlara sahip olmalarını hedeflemeleridir. Bu çalışmanın amacı sınıf öğretmenliği programında öğrenim gören öğrencilerin dört yıllık eğitimleri sonucunda fen bilimleri ve öğretimine karşı tutumlarında meydana gelen farklılığı ortaya çıkarmaktır. Araştırmaya sınıf öğretmenliği programında kayıt yaptıran 97 sınıf öğretmeni adayından dört yıllık eğitimden sonra mezun konumuna gelmiş 82 sınıf öğretmeni aday katılmıştır. Sınıf öğretmeni adaylarının fen bilimlerine ve öğretimine yönelik tutumlarını ölçmek için Moore ve Foy (1997) tarafından revize edilen ve daha sonra Türkçeleştirilen Fen Bilimleri Öğretimi Ölçeği II (STAS-II) kullanılmıştır. Sınıf öğretmeni adaylarının başlangıç ve son durumları arasında fen bilimlerine ve öğretimine yönelik tutumları karşılaştırıldığı zaman öğretmen adaylarının olumlu tutumlara sahip oldukları bulunmuştur. Son sınıf düzeyi ile yeni kayıt dönemleri arasında sınıf öğretmeni adaylarının fen bilimlerine yönelik tutumlarında herhangi bir değişiklik meydana gelmezken, fen bilgisi öğretimine yönelik tutumlarında anlamlılık düzeyinde olumlu bir artış olmuştur. Cinsiyet açısından ise, sadece fen bilimlerine yönelik tutumlarda erkek öğretmen adayları her iki durumda da kızlara göre anlamlılık düzeyinde daha fazla olumlu tutuma sahiptirler. Fen bilgisi öğretimine yönelik tutumlarda cinsiyet açısından yeni kayıt durumu ile mezuniyet konumu arasında anlamlılık düzeyinde bir farklılık gözlenmemiştir. Diğer taraftan sınıf öğretmeni adaylarının bilimin doğası, bilim ve teknoloji ile öğrenci merkezli fen bilgisi öğretimi noktasında hem yeni kayıt durumunda, hem de mezuniyet durumda benzer problemler yaşadıkları görülmüştür. Sonuçta sınıf öğretmeni adaylarının aldıkları eğitim fen bilgisi öğretimi boyutunda tutumlarını olumlu yönde değiştirirken fen bilimleri boyutunda tutumlarını etkilemediği gözlenmiştir.