VIIIth INTERNATIONAL EURASIAN EDUCATIONAL RESEARCH CONGRESS, Aksaray, Türkiye, 7 - 10 Temmuz 2021, ss.1023-1025
Problem Durumu
Pozitif psikoloji akımının alan yazına kazandırdığı bir kavram olarak umut, bilişsel bir süreç olarak değerlendirilmekte ve
bireyin belirlediği hedefleri gerçekleştirme kararlığı ile bu hedeflere ulaşmada uygun planlar yapabilme gücü olarak
açıklanabilmektedir (Snyder ve diğerleri, 1991). Birçok değişkenle ilişkisi bulunan umut kavramı; bir kişilik özelliği olarak
değerlendirilmektedir (Landeen ve Seeman, 2000). Umutlu bireylerin zorlukların ve belirsizliklerin üstesinden gelme ve
stresle baş etme güçlerinin yüksek olduğu bilinmektedir (Hutz, Midgett, Pacico, Bastianello ve Zanon, 2014). Bu
bağlamda umut kavramının zorluklara karşı dirençli olma (Peterson, Rush, Beerman, Park ve Seligman, 2007), problem
çözme (Atik ve Erkan Atik, 2017), yetkinlik (Özer ve Zencir, 2018), içsel motivasyon (Holder, 2007), iyimserlik ve yüksek
benlik saygısı (Wong ve Lim, 2009) gibi olumlu değişkenlerle pozitif yönlü anlamlı bir ilişkisi olduğu da raporlanmaktadır.
Bu değişkenlerin aksine umudun depresyon, intihar, kaygı gibi olumsuz psikolojik değişkenlerle olan olumsuz yönlü
ilişkisi de bilinmektedir (Chang ve DeSimone, 2001; Snyder, 2004). Fonksiyonel olmayan bir psikolojik kavram olarak
utangaçlığın da umut düzeyini etkileyebilen olumsuz bir değişken olabileceği düşünülmektedir. Utangaçlık bireyin sosyal
ilişkiler ağı içinde kendini rahat hissetmemesi olarak açıklanabilir (Enç, 1980) ve bireyin sadece diğerleriyle iletişim kurma
ve etkileşime girme tutumu dışında kendine ve diğerlerine karşı olan bilişsel yorumlarını da etkileyebilir (Henderson ve
Zimbardo, 1998). Utangaç bireylerin deneyimledikleri olumsuz olaylar karşısında kendilerini suçlamaya ve kendisiyle ilgili
olumsuz duygu ve düşünceleri pekiştirmeye yönelik güçlü bir eğilimleri vardır (Stevens, 1997). Benlik saygısı ise bireyin
dışarıdaki yorum ve değerlendirmelerden ziyade kendini nasıl değerlendirdiğini ve kendine karşı olan duygu ve
düşüncelerinden oluşan bir yapı ifade etmektedir (Rosenberg, 1965). Bu yapı içinde birey kendine dair algı ve
değerlendirmelerine göre benliğine karşı bir tutum geliştirir ve bir benlik değeri oluşturur. Yüksek benlik saygısının
olumlu psikolojik işlevle bağlantılı olduğu bilinmektedir (Demoulin, 1999).
Bu iki değişkenin umut ile olan ilişkisini incelemek yapılmak istenen bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaç
kapsamında üniversite öğrencilerinin utangaçlık ve benlik saygısının umut üzerindeki yordayıcı rolü incelenmiştir.
Umut kavramıyla ilgili dünya literatüründe çok sayıda çalışma olmasına rağmen ülkemizdeki çalışmalar açısından
umudun alan yazında yeterince çalışılan bir konu olmadığı görülmektedir. Bu anlamda yapılmak istenen bu çalışmanın
alan yazına katkı sağlayacağına inanılmaktadır.
Yöntem
Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin utangaçlıklarının ve benlik saygılarının umut düzeylerini yordamadaki
rolünü incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden olan ilişkisel tarama modeli
tercih edilmiştir. İlişkisel tarama modeli Karasar (2015) tarafından ikiden fazla değişken arasındaki birlikte değişimin
varlığını ve derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modeli olarak tanımlanmaktadır. Çalışmanın bağımlı değişkeni
umut, bağımsız değişkenleri ise utangaçlık ve benlik saygısıdır. Çalışmanın araştırma sorusu şu şekildedir: Üniversite
öğrencilerinin utangaçlık ve benlik saygıları umutlarını yormakta mıdır?
Araştırmanın çalışma grubunu 96 erkek, 255 kadın olmak üzere toplam 347 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır.
Araştırma verileri Snyder ve diğerleri (1991) tarafından geliştirilen Sürekli Umut Ölçeği, Cheek ve Briggs (1990) tarafından
kişilerin utangaçlık düzeylerini belirlemek için geliştirilen utangaçlık Ölçeği ve Roseberg (1965) tarafından geliştirilen
Benlik Saygısı Ölçeği ile toplanmıştır. Toplanan verilerin analiz edilmesinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır.
Çalışmanın araştırma sorusuna uygun olarak belirlenen istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. Bu yöntemlerden önce
araştırma verilerinin normal dağılıma sahip olup olmadığı incelenmiştir ve elde edilen verilerin normal dağılım gösterdiği
tespit edilmiştir. Bu tespitin ardından utangaçlık ve benlik saygısının umut üzerindeki rolünü incelemek amacıyla Çoklu
Regresyon Analizi uygulanmıştır. Çoklu regresyon analizi yordanan (bağımlı) bir değişken ile bu değişkenle ilişkisi olduğu
varsayılan en az iki yordayıcı (bağımsız) değişkenin arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla kullanılmaktadır. Çoklu
regresyon analizi yapmadan önce birtakım varsayımların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu varsayımlardan en çok
bilineni Çoklu Bağlantı Probleminin olup olmadığını incelemektir. Çoklu bağlantı problemi olup olmadığı yordayıcı
değişkenler arasında Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayısı, VIF değerleri, tolerans değerleri ve Durbin
Watson değerleri incelenerek tespit edilmiş ve çoklu bağlantı problemi olmadığı görülmüştür. Bunun ardından Çoklu
Regresyon Analizi uygulanmıştır.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
Üniversite öğrencilerinin utangaçlık ve benlik saygılarının umutlarını yordayıp yordamadığını inceleyen analizlerden elde
edilen bulgulara göre: utangaçlık ve benlik saygısı üniversite öğrencilerinin umutlarını anlamlı düzeyde yormaktadır ((R=
.621, R2= 0.386, F= (2, 344) =108, 209 p=.000). Her iki değişken birlikte üniversite öğrencilerinin umut düzeylerindeki
değişimin %38’ini açıklamaktadır. Regresyon katsayılarına göre, yordayıcı değişkenlerin umut üzerindeki göreli önem
sırası benlik saygısı (B= .646) ve utangaçlık (B=-. 183) şeklindedir. Diğer bir deyişle üniversite öğrencilerinin umut
düzeyleri üzerinde en yüksek beta değerine sahip olan değişken benlik saygısıdır. Utangaçlık ise modelde en az öneme
sahip olan yordayıcıdır. Regresyon katsayılarının anlamlılık değerleri göz önünde bulundurulduğunda yordayıcı
değişkenlerin her ikisinin de umut üzerinde anlamlı birer yordayıcı olduğu saptanmıştır (p<0.01). Diğer bir ifadeyle her
iki değişkenin de oluşturulan modele katkısı anlamlı düzeydedir.
Yordayıcı değişkenlerle umut arasındaki ilişkiye bakıldığında, benlik saygısı ile umut arasında .54 düzeyinde bir
korelasyon olduğu ancak utangaçlık değişkeni sabit tutulduğunda bu ilişkinin .40 olarak değiştiği görülmektedir.
Utangaçlık ile umut arasındaki ilişki incelendiği ise iki değişken arasındaki korelasyon değerinin -.51 olduğu ve benlik
saygısı değişkeni sabit tutulduğunda bu değerin -.36 olarak değiştiği görülmüştür.
Çoklu regresyon analizi sonucunda umudu yordayan matematiksel regresyon eşitliği modeli aşağıdaki gibidir:
Umut= 39,187- .183*Utangaçlık+.646*Benlik Saygısı
Anahtar Kelimeler: Umut, Utangaçlık, Benlik Saygısı
Kaynakça
Atik, G., ve Atik, Z. E. (2017). Lise öğrencilerinin umut düzeylerinin yordanması: akademik öz-yeterlik ve problem
çözmenin rolü. Eğitim ve Bilim, 42(190).
Chang, E. C., ve DeSimone, S. L. (2001). The influence of hope on appraisals, coping, and dysphoria: A test of
hope theory. Journal of social and clinical psychology, 20(2), 117-129.
Cheek, J. M., ve Briggs, S. R. (1990). Shyness as a personality trait. Shyness and embarrassment: Perspectives
from social psychology, 315-337.
Demoulin, D. F. (1999). A personalized development of self-concept for beginning readers. Education, 120(1),
14-14.
Enç, M. (1980). Ruh bilim terimleri sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Henderson, L., ve Zimbardo P. (1998). Shyness.encyclopedia of mental health. San Diego: Academic Pres CA.
Johnson, J.M., ve Petzel, T.P. (1991). Attributions of shy persons in affiliation and achievement situations.
Journal of Psychology Interdisciplinary ve Applied, 125 (1), 51-59.
Holder, B. (2007). An investigation of hope, academics, environment, and motivation as predictors of
persistence in higher education online programs. The Internet and higher education, 10(4), 245-260.
Hutz, C. S., Midgett, A., Pacico, J. C., Bastianello, M. R., ve Zanon, C. (2014). The relationship of hope, optimism,
self-esteem, subjective well-being, and personality in Brazilians and Americans. Psychology, 2014.
Karasar, N. (2015). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım
Landeen, J., ve Seeman, M. V. (2000). Exploring hope in individuals with schizophrenia. International Journal of
Psychosocial Rehabilitation, 5, 45-52.
Özer, A., Zencir, T., ve Atay, B. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Lisans Öğrencilerinin Psikolojik Danışman Özyetkinliklerinin, Uyumlarının ve İş Değerlerinin İncelenmesi.
Peterson, C., Ruch, W., Beermann, U., Park, N., ve Seligman, M. E. (2007). Strengths of character, orientations
to happiness, and life satisfaction. The journal of positive psychology, 2(3), 149-156.
Rosenberg, M. (1965). Rosenberg self-esteem scale (RSE). Acceptance and commitment therapy. Measures
package, 61(52), 18.
Stevens, J. A. (1997). Utangaçlığınızı yenin. Hyb Yayıncılık: Ankara
Snyder, C. R., Hoza, B., Pelham, W. E., Rapoff, M., Ware, L., Danovsky, M., ... veStahl, K. J. (1997). The
development and validation of the Children’s Hope Scale. Journal of pediatric psychology, 22(3), 399-421.
Snyder, C. R. (2004). Hope and the other strengths: Lessons from Animal Farm.
Snyder, C. R., Harris, C., Anderson, J. R., Holleran, S. A., Irving, L. M., Sigmon, S. T., ... ve Harney, P. (1991). The
will and the ways: development and validation of an individual-differences measure of hope. Journal of
personality and social psychology, 60(4), 570.
Wong, S. S., ve Lim, T. (2009). Hope versus optimism in Singaporean adolescents: Contributions to depression
and life satisfaction. Personality and Individual Differences, 46(5-6), 648-652.