Determinant Role of Magnetic ResonanceImaging in Transition of Clinical Isolated Syndrome to Multiple Sclerosis


Cinar B. P., Öz D., Bircan B., Gürkan M. A., Öztürk O., Ozakbas S.

Ege Klinikleri Tıp Dergisi, vol.57, no.3, pp.199-204, 2019 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 57 Issue: 3
  • Publication Date: 2019
  • Journal Name: Ege Klinikleri Tıp Dergisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.199-204
  • Uşak University Affiliated: Yes

Abstract

Aim: It is wellknow n that Magnetic Resonance Imaging (MRI) findings have themost determinant value in the evaluation of the risk for transition from clinicalisolated syndrome (CIS) to multiple sclerosis (MS). The objective ofthisstudywastoinvestigatethe effect and prognostic importance of MRI findingson the transitionto MS in baseline evaluation in the first clinical event.Material&Methods: Patients who were followed up with CIS at Dokuz EylulUniversity Neurology Department were included in the study. MRI examinationsperformed both in the attack period and once in eachsixmonthroutinely inpatients with CIS were evaluated in order to assess whet her McDonald 2010criteria were met in transmition to MS. Brain and spinal MRI examinations wereplanned as Flair Sagittal, Flair Axial, T2 axial, T1 axial and with Gd sequences.CIScases withnew/activelesion(s) found at follow-upMRIswereconsidered asdefinitive MS accordingto McDonald 2010 Criteria.Results:A total of 130 MS patients (92 female) who were followed up from thefirst clinic eventsanddefinitely diagnosed with MS accordingto McDonald orPosercriteria were evaluated. The meanage was 33.45±9.27 years. TransitiontoMS developed earlier in patients with black hole detected compared to thosewith out black hole detected. Similarly, patients with gadoliniumen hancementin the baseline MS were found toearlier transmitted to MS, compared to thepatients with out gadolinium enhancement. For the black hole, sensitivity wasfound as 55%, specificity as 62%, positive predictive value (PPV) as 51%,negative predictivevalue (65%), and accuracy as 59%. For the lesions withgadolinium enhancement, sensitivity was 98%, specificity 90%, PPV 88%, NPV98%, andaccuracy 93%.Conclusion: This study was important in terms of high values of PPV, NPV,sensitivity and specificity of the lesions with enhancement with out distinctionbetween symptomatic and a symptomaticcases, and emphasizing theimportance of McDonald 2017 criteria. Inaddition, low specificity of thepresence of corpus callosum lesion and black hole thatare clinically importantfort hediagnosis of MS mayexplained why these radiological parameters stilldidnot enter to McDonald criteria.
Amaç: Klinik izole sendromdan (KİS) multipl skleroza (MS)’e dönüşüm riskini değerlendirmede, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) başlangıç bulgularının en belirleyici değere sahip olduğu bilinmektedir. Çalışmamızın amacı; ilk klinik olayda bazal değerlendirmede MRG bulgularının MS’e dönüşüm üzerine etkisini ve prognostik önemini araştırmaktır. Araç ve Gereçler:Bu çalışmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Nöroloji Kliniği’nde KİS tanısıyla takip edilen hastalarda; hem atak döneminde hem de rutin olarak, McDonald 2010 ölçütlerini karşılayarak MS’e dönüp dönmediğini değerlendirmek için her altı ayda bir yapılan MRG incelemeleri değerlendirildi. Beyin ve spinal MRG incelemeleri; Flair Sagittal, Flair Aksiyel, T2 ve T1 ağırlıklı görüntülerle birlikte T1 kontrastlı sekanslar olarak planlandı. İzlem MRG’lerinde yeni/aktif lezyon(lar) saptanan KİS olguları McDonald 2010 ölçütlerine göre kesin MS olarak kabul edildi. Sonuçlar: Çalışmamıza ilk klinik olaylarından itibaren takip edilen ve McDonald veya Poser ölçütlerine göre kesin MS tanısı olan 130 MS hastası (92 kadın) dahil edildi. Ortalama yaş 33.45±9.27 idi. Bazal MRG incelemesinde kara delik saptanan hastalarda, saptanmayanlara göre MS'e dönüşüm daha erken gelişti. Benzer şekilde; çalışma grubunda bazal MRG’de Gadolinyum tutan lezyonu olan hastaların, olmayanlara göre MS’e daha erken dönüştükleri saptandı. Kara delik için; sensitivite %55, spesifisite %62, pozitif prediktif değer (PPD) %51, negatif prediktif değer (NPD) %65, doğruluk %59 idi. Gd tutan lezyonlar için, sensitivite %98,spesifisite %90, PPD%88, NPD %98,doğruluk%93 idi. Sonuç: Bu çalışma, semptomatik/asemptomatik ayrımı yapılmadan kontrast tutan lezyonların oldukça yüksek PPD, NPD, duyarlık ve özgüllüğü olması McDonald 2017 kriterlerinin önemine vurgu yapma açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, çalışmamızda MS tanısı açısından klinikte önem arz eden korpus kallosum lezyonu ve kara delik varlığının özgüllüklerinin düşük bulunması, bu radyolojik parametrelerin hala neden McDonald kriterlerine girmediğini açıklayabilir.