Kocaeli İlahiyat Dergisi, vol.3, no.1, pp.123-156, 2019 (Peer-Reviewed Journal)
Resûlullah’ın Mekke’den Medine’ye hicreti İslam ve dünya
tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu tarihi olaya hem Kur’ân-ı
Kerîm, hem de siyer eserleri amaçları doğrultusunda yer vermişleridir. Klasik
siyer eserleri hicreti daha çok kronolojik bir şekilde nakletmişler, neden ve
niçinden ziyade nasıl üzerinde yoğunlaşmışlardır. Kur’ân-ı Kerîm, Resûlullah’ın
hicretine kendine özgü bir uslupla değişik sure ve âyetlerde doğrudan veya
dolaylı olarak yer vermiştir. Kur’ân’da hicret öncesi gelişmeler, hicretin
nedenleri, hicret emri karşında Müslümanların ve yakınlarının tavrı, Mekke müşriklerinin tepkisi, hicret emrinin
gereğini yerine getiren Müslümanların temel vasıfları ve faziletleri,
muhacirlere karşı ensarın fedakârlığı ana hatlarıyla yer almaktadır. Muhtevası
gereği bu âyetler sistematik bir şekilde Kur’ân’da yer almadığı için âyetlerin
konu bütünlüğünü oluşturacak şekilde tespit edebilme adına ilk dönem tefsir
çalışmalarının zirvesi diyebileceğimiz Taberî’nin “Câmi‘u’l-Beyân ‘an
Te’vîli Âyi’l-Kur’ân” isimli eserinde konuyla ilgili âyetler ve bu âyetlerle
ilgili ilk üç asır müfessirlerin yorumları ve bu yorumlar hakkında Taberî’nin
tercih ve yorumları ortaya konarak hicretle ilgili âyetlerin manaya delâletinin
vuzuha kavuşturulması siyer yazımında önemli katkılar sağlayabilir.