Ataların geride bıraktıkları yazılı ve sözlü eserler o toplumda yaşayan bireylerin bir kavrama ilişkin değer yargılarını, algılarını açığa çıkarabilir. Atalarımızın çocuk ve çocukluğa dair bakış açılarını ortaya koyabileceğimiz, en önemli miraslardan biri de atasözleridir. Atasözleri bir toplumun kültürü, yaşam biçimi, örf, adet, gelenekleri ve yaşanmışlıklarına dair ipuçlarını barındıran atalarımızdan bizlere bırakılmış en önemli yadigârlardan biridir. Bu çalışmada Türk atasözlerindeki “çocuk ve çocukluk” kavramını derinlemesine incelemek amaçlanmıştır. Çalışmanın yöntemi nitel araştırma yöntemlerinden tarama modelidir. Bu amaç doğrultusunda sekiz farklı kaynaktan toplam 13710 atasözü tek tek incelenmiş, çocuk ve çocukluk kavramına ilişkin 334 atasözü içerik analizi tekniği ile çözümlenmiş sonrasında uygun tema ve kategorilere ayrılmıştır. Bu temalar Aile (aile içi ilişkiler, anne baba hakkı, anne baba olmanın önemi, çocuk bakımı, çocuk eğitimi, evlat sevgisi) Sosyal Yaşam (insan ve akrabalık ilişkileri, evlilik, ölüm, saygı ), Ayrımcılık (cinsiyet ayrımcılığı, diğer ayrımcılıklar, öksüz/ yetim olma ve üvey anne/ baba/ evlat), Kişisel Özellikler (bireysel farklılıklar, çocukluğa özgü özellikler, yetenek, kalıtım ve mizaç ) şeklinde belirlenmiştir. Tüm atasözleri analiz edildiğinde en fazla çocuk eğitimi (n:42), en az ise ölüm (n:3) kategorilerinde atasözlerine rastlanmıştır. Atasözlerinde; aile içi ilişkilere önem verildiği, çocuk eğitiminin formal bir eğitimden ziyade daha çok anne babanın rol model olması, çocuğu yaşama hazırlaması şeklinde görüldüğü, çocuk bakımının oldukça zor olduğu kalıtım ve mizaca çok kez vurgu yapıldığı, özellikle kız çocuğunun annesinin yoldaşı, yardımcısı bazen sırdaşı kabul edilirken, erkek çocuğunun yaşlılıkta anne babanın bir teminatı olarak görüldüğü, öksüz-yetim olmanın güçlüğü, atalardan kalan mirasa güvenmeden çalışarak mal mülk edinmenin önemi gibi konuların başlıca vurgulanan hususlar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Atasözleri söylendiği dönemin şartları içerisinde değerlendirildiğinde çocuğun doğumundan evlilik sürecine kadar yaşamının her boyutunda önemli mesajlar içeren, her biri üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken altın öğütlerdir.
Written and oral works left behind by ancestors can reveal the value judgments and perceptions of individuals living in that society about a concept. Proverbs are one of the most important legacies where we can reveal the perspectives of our ancestors on children and childhood. Proverbs are one of the most important relics left to us from our ancestors, which contain clues about the culture, lifestyle, customs, traditions and experiences of a society. In this study, it is aimed to examine the concept of "child and childhood" in Turkish proverbs in depth. The method of the study is the screening model, one of the qualitative research methods. For this purpose, a total of 13710 proverbs from eight different sources were examined one by one, 334 proverbs related to the concept of child and childhood were analyzed by content analysis technique and then divided into appropriate themes and categories. These themes are Family (family relations, parental rights, the importance of being a parent, child care, child education, love for children) Social Life (human and kinship relations, marriage, death, respect), Discrimination (gender discrimination, other discrimination, orphanage) / being an orphan and stepmother / father / son), Personal Characteristics (individual differences, childhood characteristics, talent, heredity and temperament). When all proverbs were analyzed, it was found that the most children's education (n:42) and the least death (n:3) categories of proverbs were found. In proverbs, importance is given to family relations, child education is seen as the role model of parents and preparing the child for life rather than a formal education, heredity and temperament are often emphasized where child care is quite difficult, especially the girl's mother's companion, assistant, sometimes confidant. It was concluded that the main emphasis was on the issues such as the male child being seen as a guarantee of the parents in old age, the difficulty of being an orphan, the importance of acquiring property by working without relying on the inheritance from the ancestors. When the proverbs are evaluated within the conditions of the period in which they are said, they are golden advices that contain important messages in every aspect of life from the birth of the child to the marriage process, and each one of them should be considered for a long time. Although human development, ideas, and perspective on life have changed over the ages, processes such as birth, having a job, marriage, child-rearing, death, etc., have taken place in life since the day of humanity. Considering that proverbs are composed of words spoken about these phenomena in life, it is not possible to see them as old and forgotten judgments. For this reason, teaching these proverbs, which shed light from the age they lived until today, in accordance with the developmental levels of children, will shed light on children in the process of making sense of life.