HAKİKAT ÖTESİ, YALAN HABER VE KOLEKTİF BELLEĞİ ÇARPITMA DİNAMİKLERİ BAĞLAMINDA 6-7 EYLÜL 1955 OLAYLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME


Creative Commons License

soysal m.

BELGİ DERGİSİ, cilt.3, sa.22, ss.481-507, 2021 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 3 Sayı: 22
  • Basım Tarihi: 2021
  • Doi Numarası: 10.33431/belgi.936878
  • Dergi Adı: BELGİ DERGİSİ
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.481-507
  • Uşak Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

II. Dünya Savaşı sonrasında değişen dünya şartları savaşa dahil olan olmayan birçok ülkeyi önemli Hakikat ötesi, hakikatin anlamını yitirdiği, belirsizleştiği ve bu doğrultuda politikaların belirlendiği bir dönemi ifade etmektedir. Hakikat ötesinin kullanım araçlarından biri olan yalan haber ise bilginin eksik ve kasıtlı bir biçimde aktarılmasıdır. Bu iki yaklaşım veya kavram sosyal bilimler alanında yapılan çalışmaların konuları arasında yer almaya başlamıştır. Hakikat ötesi ve yine bunun bir aracı olarak kabul edilen yalan haber konusunda çeşitli disiplinlerde tarihsel ve toplumsal olay örnekleri üzerinden çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak tarih alanında aynı sıklıkta çalışmalara yer verilmemiştir. Kolektif bellek ve kolektif belleği çarpıtma dinamikleri ise toplum, siyaset, basın ve tarihi olaylar üzerine yapılan araştırmalarda ele alınan, ilişkilendirilen kuram ve yaklaşımlardır. Yunanistan’ın 1940’lı yıllarda başlattığı faaliyetlerle ortaya çıkan Kıbrıs sorunu, sonraki yıllarda Türkiye, Yunanistan ve ada halkının gündemini oluşturan önemli bir konu haline gelmiştir. 6-7 Eylül 1955 Olayları ise Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Türkiye ve Yunanistan arasında sürdürülen diplomatik görüşmelerin devam ettiği esnada yaşanmıştır. Bu olaylar, yakın döneme dair tarih araştırmalarının konusu haline gelmiş ve yine farklı disiplinlerde bu konuyla ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada 6-7 Eylül 1955 Olayları; hakikat ötesi, yalan haber ve kolektif belleği çarpıtma dinamikleri bağlamında incelenmiş ve tartışılmıştır. Bu dönemin basın faaliyetleri, olayların öncesi ve sonrasında yapılan haberler, çalışmanın temel inceleme konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada son dönemlerde sosyal bilimler alanında çok daha fazla ele alınan yeni yaklaşımlar bağlamında tarihi ve toplumsal bir olayın nasıl değerlendirilebileceği ve yorumlanabileceği konusunda bir yöntem çalışması elde edilmeye çalışılmıştır. Çok daha ayrıntılı çalışmaları gerektiren 6-7 Eylül Olaylarının faillerinin tespiti ve olayların ideolojik nedensellikleri çerçevesinde yapılan tartışmalar ise bu çalışmanın kapsamı dışındadır.
Post- truth refers to a period in which truth loses its meaning, becomes ambiguous and policies are determined accordingly. Fake news, one of the uses of post-truth, is the missing and intentional transfer of information. These two approaches or concepts have started to take place among the subjects of studies in the field of social sciences. Various studies have been conducted on fake news, which is accepted as a device of and post-truth, in various disciplines on historical and social events. However, this subject has not occupied historians agenda. Collective memory and dynamics of distortion in collective memory are the theories and approaches that have been addressed and associated in studies on society, politics, the press, and historical events. The Cyprus problem, which emerged with the activities that Greece started in the 1940s, has become an important issue that constitutes the agenda of Turkey, Greece, and the people of the island in the following years. The Events of September 6-7, 1955 took place during the diplomatic negotiations between Turkey and Greece regarding the solution to the Cyprus problem. These events have become the subject of recent historical research and many studies have been conducted on this subject in different disciplines. In this study, the Events of September 6-7,1955; has been studied and discussed in the context of the dynamics of post-truth, fake news, and dynamics of distortion in collective memory. The press activities of this period and the news made before and after the events constitute the main subject of the study. In this study, it is tried to obtain a method study on how to evaluate and interpret a historical and social event in the context of new approaches that have been handled much more recently in the field of social sciences. The determination of the perpetrators of the Events of September 6-7, which require much more detailed studies, and the discussions made within the context of the ideological causality of the events are exclude from the scope of this study.