ARCHITECTURAL CHARACTERISTICS OF TRADITIONAL HOUSES OF ÇARDAK VILLAGE IN UŞAK


Aydın Çolakoğlu F., Karakuş Zambak Ö.

TÜBA-KED Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, vol.0, no.24, pp.23-46, 2021 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

Çardak Village, located 28 km from Uşak city center, is a rural area where its livelihood is based on agriculture andanimal husbandry. However, reasons such as insufficient agricultural areas, health, education, infrastructure and transportation services forced the villagers to migrate to cities. This situation causes the houses to remain empty, the maintenance and repair of the houses cannot be done and the traditional architectural characteristics to lose rapidly. In the present study, which has been examined and documented in order to protect the local architectural identity, generally the ground floors of the houses include spaces such as storage areas and barns, and the upper floors serve as living spaces. In the village where masonry buildings are predominant, stone and wood, which are generally found in the region, were preferred as building materials. In the village, where two-storey buildings are common, masonry masonry system is applied at the ground floor level of the houses, while mixed systems using wood and stone are observed on the upper floors. Çardak Village, which was examined within the scope of the study, is a settlement in Ulubey district of Uşak province in Western Anatolia. In line with the investigations made in the village, where the collective settlement system is dominant, it has been determined that traditional buildings are under threat, especially due to domestic and foreign urban migration. The aim of the study is to research and document the settlement texture and architectural features in line with the field study and to develop suggestions for the revival of traditional houses.
Uşak il merkezine 28 km mesafede bulunan Çardak Köyü, geçiminin tarım ve hayvancılığa dayandığı kırsal biryerleşim alanıdır. Tarım alanlarının yeterli bulunmaması, sağlık, eğitim, alt yapı ve ulaşım hizmetlerinin yetersiz olması gibi sebepler köylüyü kentlere göçe zorlamıştır. Bu durum da evlerin boş kalması, sürekli bakım ve onarımının yapılamaması geleneksel mimari karakteristik özelliklerin hızla yitirilmesine sebep olmaktadır. Yerel mimari kimliğin korunması amacıyla incelenerek belgelenen mevcut çalışmada, genellikle evlerin zemin katları depolama alanı ve ahır gibi mekanları içermekte, üst katlar ise yaşam alanı olarak hizmet vermektedir. Kagir yapıların çoğunlukta bulunduğu köyde yapı malzemesi olarak genellikle yörede bulunan taş ve ahşap tercih edilmiştir. İki kat şeklinde inşa edilen yapıların yaygın olduğu köyde evlerin zemin kat seviyesinde kagir yığma taşıyıcı sistem uygulanırken üst katlarda ahşap ve taşın kullanıldığı karma sistemler gözlemlenmiştir. Toplu yerleşme düzeninin hakim olduğu köyde yapılan incelemeler doğrultusunda özellikle yurt içi ve yurt dışı göçlerin yaşanması sebebiyle geleneksel yapıların tehdit altında olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın amacı, yapılan alan incelemesi doğrultusunda yerleşim dokusunu ve mimari özelliklerini araştırmak, belgelemek ve geleneksel evlerin yaşatılmasına yönelik öneriler geliştirmektir.