Aim: Elevated GGT level has been associated with poor outcome in coronary artery disease (CAD) and acute coronary syndrome. Coronary collateral circulation (CCC) plays an important role to protect the tissue against hypoxia. We aimed to evaluate the association between GGT levels and development of CCC, in patients with stable CAD. Material and Methods: In total, 216 consecutive patients who underwent coronary angiography procedure and had documented ≥95% degree of diameter stenosis in at least one major epicardial coronary artery were investigated retrospectively. The CCC was graded according to the Rentrop scoring system. The poor CCC group included patients with rentrop 0-1 CCC, and the good CCC group included rentrop 2-3 CCC. Results: According to the Rentrop classification 136 patients (92 male, mean age 62,9±9,8 years ) had a good CCC and 80 patients (55 male, mean age 62,6±9,2 years) had a poor CCC. The two groups were similar with respect to age, sex, risk factors, medications and smoking. There was no difference between the two groups in terms of serum GGT levels and CCC. The gensini scores (45 ± 46 vs. 91 ± 35, p < 0.001) and the number of diseased coronary arteries were associated with high collateralization. In multivariate logistic regression model, the number of diseased coronary arteries (OR = 0.98, p < 0.001) was found to be the independent predictor of good CCC. Conclusion: Number of diseased coronary arteries and the Gensini score were found positively correlated with CCC, but no corelation was found between CCC and GGT levels in CAD.
Amaç: Yüksek serum gamma glutamiltransferaz (GGT) seviyelerinin koroner arter hastalığı olan bireylerde ve akut koroner sendromlarda kötü klinik sonuçlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Koroner kollateral gelişimi dokuyu hipoksiye karşı koruyan çok önemli bir mekanizmadır. Bu çalışmada GGT seviyeleri ile koroner kollateral dolaşım (KKD) arasındaki ilişki araştırıldı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya koroner anjiyografi (KAG) uygulanan ve en az bir major epikardiyal koroner arterinde %95 ve üzerinde darlık saptanan 216 hasta (176 erkek, ort yaş 62,8±9,6) geriye dönük olarak dahil edildi. KKD Rentrop skorlama sistemi kullanılarak derecelendirildi. Az gelişmiş KKD grubuna rentrop 0-1 kollateral dolaşımı olan, iyi gelişmiş KKD grubuna rentrop 2-3 kollateral dolaşımı olan hastalar alındı. Bulgular: Seksen (55 erkek, ort yaş 62,6±9,2 yıl) hasta az gelişmiş KKD grubunu; 136 (92 erkek, ort yaş 62,9±9,8 yıl) hasta ise iyi gelişmiş KKD grubunu oluşturdu. İki grup yaş, cinsiyet, koroner arter hastalığı risk faktörleri, ilaç kullanımı ve sigara içiciliği açısından benzer bulundu. Serum GGT seviyeleri ile koroner kollateral gelişimi açısından iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Gensini skoruyla belirlenen koroner arter hastalığı yaygınlığı (45 ± 46 vs. 91 ± 35, p < 0.001) ve tutulan damar sayısı iyi koroner kollateral gelişimiyle ilişkili bulundu. Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde tutulan damar sayısının (OR = 0.98, p < 0.001) koroner kollateral gelişiminin bağımsız öngördürücüsü olduğu saptandı. Sonuç: Tutulan damar sayısı ve gensini skoru ile koroner kollateral gelişimi arasında belirgin ilişki saptanırken, serum GGT düzeyleri ile koroner kollateral gelişimi arasında ilişki saptanmadı.