Avcı Aksoy Ö. (Yürütücü), Lüküslü G. D.(Yürütücü)
Diğer Uluslararası Fon Programları, 2023 - 2023
Türkiye’de genç intiharları olgusunu odağına alan bu rapor, gençlerin genel iyi olma halini geliş- tirmeye ve onları güçlendirmeye yönelik gençlik politikalarının oluşturulması ve uygulanmasını gündeme taşımayı hedeflemektedir. Türkiye’de, resmi istatistiklere göre (TÜİK verileri) son 11 yılda (2011-2022 yılları arasında) ölümle sonuçlanan intihar vakaları artmaktadır. 2011 yılında 2611 olan intihar vakaları, 2022 yılında 4146’ya yükselmiştir. Bu artışın en dikkat çekici yönüyse, ölümle so- nuçlanan intihar vakalarının özellikle 15-39 yaş grubu içinde yoğunlaşmış olmasıdır: 2022’de Türki- ye’deki tüm intihar vakaları göz önüne alındığında “kaba intihar hızı” 4,88 iken, 15-39 yaş grubu için “kaba intihar hızı” 7,38’e çıkmaktadır.
Araştırma kapsamında bu yaş aralığındaki bireylerin ölümle sonuçlanan intiharlarıyla ilgili medya/ sosyal medya içeriği taranmış, ardından en çok tartışılan vakalar temelinde bir sınıflandırmaya gidilmiş ve son olarak söz konusu intiharların anlamı üzerine bir tartışmaya girişilmiştir. Sınıflan- dırmanın ana eksenlerini oluşturan öğrenci intiharları, çalışma hayatı intiharları (çalışma hayatı- na katılamamış işsiz gençler ya da çalışma acısı çeken gençler arasında intihar vakaları), LGBTİ+ intiharları, etnik farklılık kaynaklı intiharlar ve mülteci-yabancı genç intiharları bir bütün olarak göz önüne alındığında intiharların temelde üç nedenden kaynaklandığı görülmektedir: Toplumsal bütünlüğe dahil olamamak, dışlanma ve ayrımcılığa maruz kalmak ve toplumsal baskılar. Başka bir deyişle söz konusu intihar vakalarını tek ve baskın bir nedenle açıklamak imkansızdır.
Küresel çoklu krizler çağında genç ya da genç yetişkin olmak asla kolay değildir. Yaşadığımız bu yeni çağda yetişkinliğe geçiş döneminde yaşanan yerel ve küresel ekonomik sorunların şiddeti art- mış, sosyal baskı şiddetlenmiş, kendini bir özne olarak kurma imkanları ise iyice daralmıştır. Dahası gençler ve genç yetişkinler bu zorluklar karşısındaki mücadelelerinde kendilerine yardımcı olacak mekanizmalardan da büyük ölçüde yoksundur. Tam da böylesi bir bağlamda, genç intiharların- dan alınacak önemli dersler olduğuna ve umudu yeniden yeşertmenin ancak bu sayede mümkün olduğuna inanıyoruz. Gençler arasında intihar vakalarının belirgin bir şekilde arttığı günümüzde, gençlerin yüzleştikleri sorunlarla baş etmelerini, kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmemelerini sağlayacak mekanizmalar üretmek, buna yönelik gençlik hizmetleri ve politikaları oluşturmak çok daha büyük bir önem taşıyor. Araştırmamızdan çıkan en önemli ders bu. Gençleri anlamak soyut akademik bir mesele değildir; gençlerin yaşadıkları sorunlara çözüm üretilmeli, olası toplumsal so- runlar öngörülmeli ve önleyici tedbirler ve çözüm önerileri sunulmalıdır. Bu aynı zamanda herkes için yaşanabilir bir hayat üretmenin de yoludur.